Büyük Çerkes Sürgünü sırası ve sonrasında Osmanlı topraklarına gelen Çerkeslerin bir kısmı daha sonra Suriye Arap Cumhuriyeti olacak olan bölgeye yerleşti. Suriye’ye olan yerleşimler 1920’lere kadar devam etti. 2012 yılında başlayan Suriye İç Savaşı öncesinde bu ülkede 100-130.000 civarında Çerkes olduğu tahmin edilyordu. Suriye’de Çerkeslerin yanı sıra az sayıda Çeçen, Oset, Dağıstanlı, Karaçay ve Abhaz grupları da bulunuyor.
1864’ü takip eden yıllarda bir kısmı karayoluyla Türkiye üzerinden bir kısmı da 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı sonucunda daha önce yerleştikleri Balkan topraklarından gelerek Suriye’ye yerleşen Çerkesler, büyük sürgün sonrası oluşan Çerkes diaspora gruplarından en sıkıntılı ve çalkantılı tarihe sahip olmasına rağmen Çerkesya’yla 1950’lerden itibaren çok yakın ilişkilere sahip olan ve aynı zamanda anavatana en çok geri dönüşçü ve yerleşimci gönderen gruptur.
Ülkeye ilk yerleşimler Şam ve çevresi, Halep ve çevresi, Humus ve Golan Tepeleri’ndeki Kuneytra bölgesinde kurulmuştur. İkinci Dünya Savaşı’nın bitiminden sonra Suriye’nin bağımsızlığını kazanmasının ardından 1948, 1967 ve 1973 Arap-İsrail Savaşlarının bir sonucu olarak önce ülke içinde iç göçler gerçekleşmiş, ilk yerleşimler terk edilip büyük kentlere yerleşilmiş, ardından da yaklaşık 4-5000 kişilik bir grup da Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmiştir. Yaklaşık 10 yıldır devam etmekte olan Suriye’deki iç savaş nedeniyle 15-20.000 kadar Çerkesin, büyük çoğunluğu Türkiye ve Çerkesya’ya olmak üzere, dünyanın bir çok bölgesine göç ettiği düşünülmektedir.
1930’lı yıllarda Suriye Fransız manda yönetimindeyken bölgedeki Çerkes toplumunun merkezi kabul edilen Kuneytra’da Çerkesçe eğitim veren bir okul açılmış, yine Çerkesçe bir dergi de yayınlanmıştır. Daha sonra bu okul ve dergi kapanmıştır. Bununla birlikte günümüzde bu ülkedeki Çerkesler dil, kültür ve dans eğitimlerinin verildiği, toplumun genelini ilgilendiren konularda etkin rol oynayan derneklerde örgütlenmişlerdir.