Rusya’nın Ukrayna’yı İşgali ve Çerkesler

Genel

Rusya’nın Ukrayna’yı İşgali ve Çerkesler

24 Şubat 2022’de Rusya Federasyonu askeri birliklerinin Ukrayna topraklarına birçok noktadan girerek başlattıkları saldırı yaklaşık 3 aydır devam ediyor. Rusya’nın Ukrayna ordusunun işgale direnmeyeceği varsayımıyla, kısa sürede Kiev’i ele geçirerek Ukrayna’da rejim değişikliği gerçekleştirmeyi planlayarak başlattığı anlaşılan bu saldırıya Ukrayna ordusu ve halkının gösterdiği güçlü ve başarılı direniş ve Ukrayna’ya verilen dış destek nedeniyle hem Rusya hem dünyanın genelinde bir şaşkınlık yaşanıyor.

Mevcut Rusya yönetiminin Ukrayna’yı bir devlet ve Ukraynalıları bir millet olarak tanımayı reddetmesine kadar varan bu süreçte, Çerkes Çalışmaları Merkezi olarak Ukrayna halkının ve devletinin kendini koruma hakkını ve direnişinini destekliyoruz. Çünkü 1860’lı yıllarda Çarlık Rusyası’nın Çerkesya’yı işgal etmesi sonucunda çok büyük can kaybıyla topraklarını terk etmek zorunda kalarak nüfusuna oranla dünyanın en büyük diaspora toplumlarından biri haline gelen Çerkeslerin Ukrayna halkının yaşadıklarını en iyi anlayabilecek toplumlardan biri olduğunu düşünüyoruz.

Başta Avrupa olmak üzere tüm dünyadaki siyasal, askeri ve hatta ekonomik dengeleri tamamen değiştiren bu son 3 aylık dönem, Putin yönetimdeki Rusya’nın özellikle Batı dünyası, NATO ve AB ile olan ilişkilerinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağı anlamına geliyor. Rusya ve Rusya’nın yönetici elitleri tarihte benzeri görülmemiş bir ekonomik ambargo ile karşı karşıya. Bölgedeki tüm ülkelerin kısa ve orta vadedeki enerji politikalarını, askeri stratejilerini ve bölgesel ittifaklar içindeki konumları yeniden değerlendirdiği bir dönemi yaşıyoruz. Tüm bu gelişmelerin tam olarak ne sonuçlara varacağını bugün için bilmesek de 24 Şubat 2022 öncesindeki dengelere ve duruma dönülemeyeceği artık net.

Bu savaş olmasaydı da, onlarca yerli halkın anavatanları üzerine kurulu dünyanın yüzölçümü olarak en büyük ülkesi olan, imparatorluk geçmişinden uzaklaşarak halkıyla ve geçmişiyle barışık modern bir devlete dönüşemeyen, nüfus olarak negatif yönde değişimler yaşayan, ekonomisi üretime değil yeraltı kaynaklarının satışına dayanan, eğitimli genç nesilin demokrasi ve özgürlük taleplerini karşılayamayan, hem sivil hem de askeri alanda modern teknolojik gelişmeleri yakalayamadığı Ukrayna’da yaşanan savaşta gözler önüne serilen Rusya’nın çok uzak olmayacak bir gelecekte ciddi yapısal dönüşümlere girmesi  ihtimalinin yüksek olduğu görülüyor. Bugünkü ülke yönetimi, tüm Rusya toplumu ve demokratik düzene dair elde kalan herşeye baskı yapan bir polis devleti rejimine dönüşmüş durumda. Otoriterliğe ve aşırı milliyetçiliğe doğru kayışın kısa ve orta vadede daha da artması da muhtemel. Ama uzun vadede bunun sürdürülebilir bir durum olmadığını Rusya’nın yakın tarihinde yaşanan olaylardan biliyoruz.

Rusya Federasyonu vatandaşı olarak Çerkesler, hem kendilerini işgalci bir gücün askerleri konumunda bulup can kayıpları yaşıyor, hem de karar alma mekanizmalarında yer almadıkları bir sürecin ekonomik ve siyasal sonuçlarına katlanmak zorunda kalıyor. Yaşanması muhtemel değişimlerde Çerkes halkının kollektif kazanımlarını maksimize ederek kayıplarını en aza indirmesi, muhtemel senaryolardan sadece bir tanesi. Ve bunun sağlanması için soğukkanlı ama yaratıcı ve ileriyi gören bakış açılarına ihtiyaç var.

Sonuç olarak, dünya Çerkeslerinin %95’inden fazlası Rusya Federasyonu ve Türkiye’de yaşıyor. Ve bu savaş ve sonrasında yaşanacak olan gelişmeler Çerkesleri, onların siyasal taleplerini ve gelecek tahayyüllerini derinden etkileyecek. Bu nedenle Çerkes Çalışmaları Merkezi olarak içinde bulunduğumuz bu süreci dikkatle izliyoruz.